Evren Bir Simülasyon Mu?
Antik zamanlardan beri insanlar şunu soruyor: Dünya bir rüya mı? Çevremizdeki her şey, bizi sınamak için bazı tanrılar tarafından yaratılmış bir illüzyon mu? Bugünün modern versiyonu ise şu: Evren bir bilgisayar oyunu mu? Bizler, evrende bir bilgisayarın yasalarına uyan dans eden kuklalar mıyız? Her şey temelde bir sahte mi? Bu teori, Matrix serisiyle büyük bir ivme kazandı, çünkü Matrix’te, gerçek olarak bildiğimiz şey, aslında beynimize uzaylılar tarafından yerleştirilen bir bilgisayar simülasyonuydu. Yani, bildiğimiz gerçeklik tamamen yanlıştı. Bu mümkün mü? Cevap muhtemelen hayır, ancak çok sofistike bir sebepten dolayı.
Hayat kuantum mekaniğine dayalıdır. Hayat, sıfırlara ve birlere dayalı değildir. Örneğin, fotosentez bir kuantum mekanik sürecidir. Bu, dünyadaki tüm yaşamın temelidir. Ve hala nasıl çalıştığını tam olarak bilmiyoruz. Bir çiçek, en gelişmiş kuantum bilgisayarlarımızın yapamayacağı hesaplamalar yapabilir. Gerçekten inanılmaz. Yani doğa, kuantum teorisi söz konusu olduğunda bizden daha akıllıdır. Bir çiçek, atomlar arasındaki etkileşimleri o kadar verimli şekilde kullanır ki, bu tür hesaplamaları bizler yapamayız.
Örneğin, havayı simüle etmek istiyorsanız, trilyonlarca atomun hareketini simüle etmeniz gerekir. Hiçbir bilgisayar, bu odadaki atomları simüle edebilecek kadar güçlü değildir. Bunu yapamazsınız. Bir altınbalığı kasesindeki atomları modellemek için, 25 sıfırdan oluşan bir sayı gereklidir. Yani, bir rüyanın modelini yaratmak için gerekli bilgi miktarı inanılmazdır. Ve en karmaşık kuantum cihazı sizsiniz. Siz, kuantum mekaniğinin bir yan ürünüsünüz. Eğer kuantum mekaniğini kapatırsanız, ne olur? Vücudunuz çözülür. Rasgele altatomik parçacıklara dönüşür. Atomlar kuantum ilkesine uyar. Bu, vücudunuzu bir arada tutar. Atomlarınızın diğer atomlarla etkileşime girerek katalizörler, DNA ve proteinler oluşturmasına olanak tanır. Yani onların herhangi bir noktada nerede olduklarını gerçekten bilemezsiniz. Bu da demek oluyor ki, odanızda sayısız olasılıkta evrenler vardır. Başka bir deyişle, atomlardan oluşan sahte bir evreni sahte bir şekilde yaratmak matematiksel olarak mümkün değildir.
Bir çiçek, yalnızca belirli bir anda nereye yerleşeceğini bilmez. Kuantum mekaniği, onun gibi varlıkların ne zaman nerede olacağını tahmin etmemizi engeller. Eğer kuantum mekaniği devre dışı bırakılabilseydi, bu evrenin parçalanması anlamına gelirdi. Bu yüzden, gerçeklik hakkında düşündüğümüzde, atomlar bir arada tutulduğunda her şey mümkündür. Bu nedenle, hayatın temel yapısının kuantum mekaniğine dayalı olması, onun simüle edilemeyecek kadar karmaşık ve benzersiz olduğu anlamına gelir. Evren, çok daha fazla bilinmeyenle doludur. Bugün bile, bilim insanları atom altı düzeyde ne olduğunu tam olarak anlayabilmiş değiller. Atom altındaki dünyayı anlamak, insanlık için bir sır olarak kalmaktadır.
Evrenin simülasyon olamayacak kadar karmaşık olduğuna dair bir diğer neden ise simülasyonların genellikle belirli kısıtlamalara tabidir. Hiçbir bilgisayar, trilyonlarca atomun etkileşimlerini gerçek zamanlı olarak doğru bir şekilde simüle edemez. Zira bu atomların her birinin hareketi ve etkileşimi son derece karmaşıktır ve bilgisayarların işleyebileceği hesaplamalardan çok daha fazlasını içerir. Tüm bu atomların davranışlarını modellemek, hesaplamaların boyutunu çok büyük ölçekte artırır. Bu yüzden, evrenin tamamen bir bilgisayar simülasyonu olma ihtimali çok düşüktür.
Bazı insanlar başka bir soru soruyor: Ya evren neredeyse bir simülasyon ise? Bu mümkündür. Belki trilyonlarca atomu simüle edemezsiniz, çünkü buna “kelebek etkisi” denir. Peki, kelebek etkisi nedir? Bir kelebeğin kanat çırpması, bazı küçük olasılıklar yaratır. Bu olasılıklar, kelebek ilerledikçe büyüyebilir. Yeterince büyürse, bir fırtına başlatabilir. Burada söylediğim nokta şu: Hiçbir bilgisayar, o hesaplamayı yapacak kadar güçlü değildir. Bir kelebeğin kanat çırpması, bir fırtına başlatabilir mi? Mümkün mü? Evet. Hesaplanabilir mi? Muhtemelen hayır. Yani, büyük ihtimalle biz bir bilgisayar simülasyonunda yaşamıyoruz.
Üzgünüm, bunu söylemek zorundayım. Evren bir illüzyon değildir.
