İlk Süper Bilgisayar Simülasyonu, İnsanların Dünya’da Neslinin Tükeneceğini Tahmin Ediyor
Bilimsel araştırmaların dünyasında, zaman zaman çığır açan gelişmelere tanık oluyoruz. Ancak, yeterince takdir edilmeyen bir yön var: Bu çalışmaların gezegenimizin geleceğine dair sunduğu öngörüler. Bu öngörüler hem umut hem de korku barındırıyor; bizi nelerin beklediğine dair belirsizlikler içeriyor. Bu teorilere yapılan en son katkı, Bristol şehrindeki tarihi bir üniversitenin desteklediği bir proje oldu. Bu projede, bir süper bilgisayarın gücü kullanılarak sürekli değişen Dünya’nın karmaşık geleceği çözülmeye çalışıldı. Bu çığır açan makale, geçtiğimiz yılın sonlarında yayınlandı ve bilim camiasında ve diğer kesimlerde dalgalanmalara yol açtı.
Araştırmacılar, bir süper bilgisayarın devasa hesaplama gücünden yararlanarak büyük bir görev üstlendiler. Jeolojik ve atmosferik verilerin devasa hacimlerini inceleyerek, insan varlığının Dünya’daki geleceğini keşfetme gibi zorlu bir görevi yerine getirmeye çalıştılar. Çalışmanın odak noktası, kaçınılmaz bir jeolojik süreç olan tektonik plakaların hareketiydi. Tektonik plakalar, Dünya’nın kabuğunu oluşturan devasa levhalardır. Sürekli hareket eden bu levhalar, sonunda birleşerek tek bir devasa kara parçası oluşturacak şekilde hareket etmeye devam ediyor. Bilim insanları, bu oluşuma “Pangea Ultima” adını verdiler; bu isim, eonslar önce parçalanarak bugün bildiğimiz kıtaları oluşturan antik kara kütlesine bir atıftır.
Yeni Bir Dönem: Süper Bilgisayarın İnsan Neslinin Tükenişine Dair Tahminleri
Araştırma ekibinden Dr. Alexander Farnsworth, bu sismik yeniden düzenlenmenin etkilerini şöyle açıkladı: “Yeni ortaya çıkacak süper kıta, kıtasallık etkisi, daha sıcak bir güneş ve atmosferdeki daha fazla CO2’nin birleşimiyle gezegenin büyük bir kısmında ısının artmasına neden olacak üçlü bir darbe yaratacak.”
Bu mega kıtanın öngörülen etkileri arasında, bir bölgenin tamamen kavurucu bir çevreye dönüşmesi ve hava sıcaklıklarının sık sık 40-50 dereceyi aşması yer alıyor. Ancak tehlike yalnızca sıcaklıkla sınırlı değil; aynı zamanda aşırı nemlilik de büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu nemlilik, insan vücudunun ısıyı havaya bırakma kapasitesini büyük ölçüde azaltacak. Bu durum, çoğu memeli türü için alarm verici bir senaryo yaratacak.
Senaryolar çok iç açıcı değil. İstatistiklere göre, Pangea Ultima olarak adlandırılan kara kütlesinin sadece onda biri ila sekizde biri yaşanabilir olacak. Ancak, bu küçük yaşam alanları bile oldukça sert koşullara sahip olacak. Tektonik hareketlerin neden olduğu volkanik tehlikeler, bu bölgelerdeki yaşamı sürekli bir tehdit altında tutacak. Bu zorlu çevrede güvenli alanlar neredeyse olmayacak ve yaşam koşulları oldukça tehlikeli hale gelecek.
Geleceğe Bakış
Tüm bu felaket senaryolarının içinde bile umut ışığı var. Öncelikle, süper bilgisayarın yaptığı bu tahminin yaklaşık 250 milyon yıl sonra gerçekleşmesi beklendiğini belirtmek gerekiyor. Bu, şu anda üzerinde düşünmek için fazlasıyla uzak bir geleceği işaret ediyor. Dahası, bu durumu, hazırlık yapmak için oldukça uzun bir zamanımız olduğuna dair bir işaret olarak da görebiliriz!
Bu simülasyon, Dünya’nın geleceğine dair önemli bir içgörü sunsa da, insanların ve bilimin dayanıklılığını ve çözüm bulma yeteneğini göz ardı etmemek gerekiyor.
