Bilinç, Kuantum Alanları ve Holografik Gerçeklik: Bilgi, Frekans ve Kara Delik Paradoksuna Yeni Bir Bakış
Arşen Kaan
Modern fizik, evrenin doğasını anlamada çarpıcı ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak bilinç, gerçekliğin temel yapısı ve bilgi doğası gibi meseleler hâlâ açıklanmaya muhtaçtır. Bu yazı, bilinçli deneyimin kuantum ve holografik temelleri olabileceğini; evrenin atomaltı düzeyde bilgi, frekans ve manyetik rezonans yoluyla yapılandığını; kara delik bilgi paradoksu ve Page eğrisinin ise bu varsayımları destekleyen ipuçları sunduğunu öne sürmektedir.
Atomaltı Gerçeklik ve İçsel Boşluk
Modern kuantum teorisi, atomların büyük ölçüde boşluk içerdiğini ve maddi gerçekliğin, parçacıklardan çok alanlardan ibaret olduğunu göstermektedir. Bu boşluk “gerçek” olmayıp, frekans ve olasılık yoğunluklarıyla doludur. Sicim teorisi, bu düzeydeki titreşimlerin evrensel kuvvetleri ve maddeyi açıkladığını öne sürerken, holografik ilke bu frekansların üç boyutlu bir projeksiyon olabileceğini savunur.
Bilinç ve Kuantum Alan Etkileşimi
Bilinç, yalnızca nöronlar arası elektrik sinyallerinin ürünü olmaktan ziyade, kuantum alanlarının yerel olmayan etkileriyle ilişkili olabilir. Kuantum dolanıklık, süperpozisyon ve tutarlılık gibi fenomenler, bilincin bütüncül yapısını desteklemektedir. Bu bağlamda, zihinsel süreçlerin kuantum rezonans yoluyla bilgi alanlarına erişimi mümkündür.
Kara Delikler, Bilgi ve Holografik Evren
Stephen Hawking’in kara deliklerin bilgi yuttuğu yönündeki önerisi, “bilgi kaybı paradoksu”nu doğurmuştu. Ancak 2020’lerde yapılan yeni hesaplamalar, Hawking radyasyonunun bilgi içerdiğini ve bu bilginin zamanla dışarı sızdığını ortaya koydu. Page eğrisi, bu süreci tanımlayan matematiksel bir model sundu. Bu sonuçlar, bilginin evrende kaybolmadığını, sadece yeniden yapılandığını ve hatta bu bilginin evrenin sınırlarında (örneğin olay ufkunda) kodlandığını göstermektedir.
Sonuç ve Önerilen Teori
Bu makale, bilincin manyetik rezonans ve kuantum düzeyde işleyen bir bilgi alanı ile etkileşimde bulunduğunu; bu alanın evrenin holografik doğasıyla bütünleştiğini; ve sicim teorisiyle tanımlanan titreşimlerin bu yapıyı fiziksel boyutta görünür kıldığını öne sürmektedir. Page eğrisi ve kara delik bilgi paradoksunun çözümü, bu varsayımların deneysel temellerini güçlendirmektedir.
Bu çerçevede, bilinç, maddeyi oluşturan değil, maddeyle rezonansa giren bilgi frekanslarının ürünü olarak düşünülebilir. Bilinçli varlıklar bu alanla etkileşim kurarak “gerçekliği” deneyimlemektedir.
@sıkı hayranlar