4/29/2025

Rüya Yorumu ve Felsefe ile Psikolojinin Bağlantısı

Rüya Yorumu ve Felsefe ile Psikolojinin Bağlantısı



Bir kişi rüyasında ölmüş babasını gördü. Babası, uzun bir komadan uyanmış ve artık bambaşka biri olmuştu. Annesi haftalar boyunca başında nöbet tutmuşken, babası onu bir kenara itip köyüne dönmeye karar verdiğini söyledi. Bir gün onu çağıracağını belirtti ama bir daha ses çıkmadı. Rüyada, annesi tüm bunları büyük bir kırgınlıkla anlatıyordu. Rüya sahibi, yaşam dolu görünen babasını bulup ona neden böyle davrandığını sorduğunda, babası “Artık yeterince acı çektim. Bu, benim zamanım. Aileden ve annenden yoruldum,” diyerek uzaklaştı.


Bu rüya, kişisel olduğu kadar evrensel soruları da beraberinde getiriyor: Öldükten sonra ebeveyn-çocuk ilişkisi devam eder mi? Bilinç kuantum düzlemde varlığını sürdürürse, bu ilişkiler neye dönüşür?



Felsefi Perspektif


Kuantum Alanı ve Bilinç

Kuantum fiziğine göre, tüm varlıklar birbiriyle bağlantılıdır. Eğer bilinç bu kuantum alanından doğuyorsa, dünyevi ilişkilerimiz yalnızca geçici olabilir. Bu durum, bireysel kimliğimizin ve aile bağlarımızın sadece fiziksel dünyaya ait geçici yapılar olabileceğini düşündürür.


Kolektif Bilinç

Bazı felsefi görüşler, ölümden sonra tüm bilinçlerin kolektif bir yapıya katıldığını savunur. Bu durumda bireysel kimlikler silinir, ilişkiler evrensel birlik içinde erir. Ebeveyn-çocuk ilişkisi de bu birlik içinde anlam değiştirir ya da tamamen çözülür.


Bireysel Kimlik Sorunu

Eğer bilinç bireysel değil de evrensel bir kaynaktan geliyorsa, “ben” dediğimiz kimlik bir yanılsama olabilir. Bu görüş, antik doğu felsefelerinde ve modern metafizik düşüncelerde sıkça yer alır.



Psikolojik Perspektif


Rüya Yorumu ve Freud

Sigmund Freud’a göre rüyalar, bastırılmış arzuların ve bilinçaltı çatışmaların bir dışavurumudur. Bu rüyada, baba figürünün değişimi ve uzaklaşması, kişinin yaşadığı kayıp, terk edilme korkusu ya da içsel dönüşümle yüzleşmesi olarak yorumlanabilir.


Freud, “Rüyalar, bilinçdışına giden kral yoludur.” derken, kişinin rüyasında gördüğü bu sahneleri bilinçdışındaki duygusal karmaşanın yansıması olarak değerlendirirdi. Baba figürünün soğukluğu, aile bağlarına yönelik hayal kırıklıklarını temsil ediyor olabilir.


İlişki ve Kimlik Arayışı

Bu rüya aynı zamanda bireyin kendi kimliğini bulma, aileden bağımsızlaşma ve geçmişle hesaplaşma sürecine de işaret edebilir. Rüyadaki diyaloglar, bireyin içsel sorgularını temsil eder. “Ben kimim? Ailemin üzerimdeki etkisi nedir? Ne zaman kendi yolumu çizeceğim?” gibi sorular bu tür rüyalarda sıklıkla ortaya çıkar.



Sonuç

Bu rüya hem felsefi hem de psikolojik derinlik taşıyan güçlü bir içsel mesajdır. Felsefi açıdan, bilinç ve ilişkilerin kuantum düzlemdeki geçiciliğini düşündürürken; psikolojik olarak, kayıpla başa çıkma, bağımsızlık ve kimlik inşası gibi önemli süreçlere işaret etmektedir.


Sigmund Freud’un teorileriyle birlikte değerlendirildiğinde, bu rüya bilinçaltının sembolik diliyle yazılmış bir otobiyografi gibidir. Rüyalar, iç dünyamıza açılan kapılardır; onları anlamak, kendimizi anlamaya giden yolun ilk adımıdır.


Yazar: Arşen Kaan

Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir


@sıkı hayranlar