5/11/2025

Işık Tüneli ve Holografik Evren: Ölüm Ötesi Deneyimlerin Ardındaki Bilim

Işık Tüneli ve Holografik Evren: Ölüm Ötesi Deneyimlerin Ardındaki Bilim


YAZAR: Arşen Kaan



Bilinç Sönmüyor mu, Yayılıyor mu?


Kalbinizin son atışını duyuyorsunuz. Vücudunuz soğurken, zihninizde ışıkla dolu bir tünel açılıyor. Bir hafiflik hissi, geçmişin film şeridi gibi gözlerinizin önünden geçmesi… Pek çok kişi bu anı tarif ederken tek bir kelime kullanıyor: gerçek. Peki, bu gerçekten beynin ölmeden önceki son çırpınışı mı, yoksa daha büyük bir gerçeğin kapısı mı?



Bölüm 1: Beyin mi Yayıncı, Alıcı mı?


Modern nörobilim, bilinci beyne indirger. Ama 20. yüzyılın başından itibaren bazı teorisyenler —özellikle kuantum fiziği ve nöropsikoloji kesişiminde— beynin aslında bir alıcı olabileceğini öne sürdü. Tıpkı bir radyo gibi, bilinci üretmektense daha büyük bir kaynaktan “çekiyor” olabiliriz. Rupert Sheldrake’in morfogenetik alan teorisi ya da Karl Pribram’ın holografik beyin modeli buna örnektir.



Bölüm 2: Holografik Evren Teorisi


1980’lerde fizikçi David Bohm ve beyin cerrahı Karl Pribram, evrenin bir hologram gibi olduğunu, her parçanın bütünün bilgisini taşıdığını öne sürdü. Buna göre, ölüm anında yaşanan ışık tüneli ya da beden dışı deneyimler, bu holografik bilincin “bedenden özgürleşmesi” olabilir. Fizikçi Michael Talbot, bu konuyu “The Holographic Universe” adlı kitabında popülerleştirmiştir.



Bölüm 3: Theta Frekansı ve Bilinç Halleri


Derin meditasyon, hipnoz ve ölüm anına benzer geçiş durumlarında beyin theta dalgaları (4–7 Hz) yayar. Bu frekanslar, “uyku ile uyanıklık” arası yaratıcı ve derin farkındalık halleriyle ilişkilidir. Ölüm anında bu dalgaların baskın hale gelmesi, kişinin gerçeklik algısının genişlemesine, zamanın duruyormuş gibi hissedilmesine neden olabilir. Bu da ışık tüneli gibi fenomenleri açıklayabilir.



Bölüm 4: Deneyimlerle Bilim Arasında Köprü Kurmak


Binlerce nahtod (ölüme yakın) deneyimi benzer şekilde raporlanıyor: beden dışı süzülme, ışıkla temas, koşulsuz sevgi hissi… Dr. Raymond Moody ve Dr. Pim van Lommel gibi araştırmacılar, bu deneyimleri yalnızca beyinle açıklamanın yetersiz kaldığını savunuyor. Van Lommel’in “Consciousness Beyond Life” adlı çalışması, ölüme yakın deneyimlerin bilincin bedenden bağımsız olduğunu öne sürüyor.



SONUÇ: Ölüm Son Değil, Geçiş mi?


Belki de ölüm, bir sona değil, bir geçişe işaret ediyor. Eğer bilinç gerçekten evrensel bir alanın parçasıysa, ölüm yalnızca frekans değiştirmektir. Holografik evrende, ışık tüneli de, sonsuz huzur da, bizi biz yapan bilincin başka bir yansıması olabilir.



KAYNAKLAR:

 1. Talbot, Michael. The Holographic Universe

 2. Bohm, David & Pribram, Karl. Holografik Beyin Modeli üzerine çalışmaları

 3. Van Lommel, Pim. Consciousness Beyond Life

 4. Moody, Raymond. Life After Life

 5. Hameroff, Stuart & Penrose, Roger. Orchestrated Objective Reduction Theory (Orch-OR)



#HolografikEvren #ThetaFrekansı #ÖlümdenSonra #BilinçAraştırmaları #IşıkTüneli #KuantumBilinç #BeyinVeZihin #PopülerBilim #RuhVeEvren


@sıkı hayranlar