BAKIN BAKANLAR KURULUNDAKİLER HANGİ TARİKATLARIN ÜYESİ VE NE PLANLIYORLAR AKP hükümetinin, tarikatlar koalisyonu olduğu konuşuluyor. Hangi bakanın hangi tarikata mensup olduğunu Kemalistler.net araştırmış...Görev almış ve halen görev de olan 25 bakanın 19'unun tarikat bağlantısını belirlemiş... Kalan 6 bakan hakkındaki araştırmalar ise sürüyrmuş. Kabinenin yüzde 52'si, Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhı'na mensup. Tayyip Erdoğan da aynı dergâha bağlı. Yüzde 16'sı Nurcu. Abdullah Gül'ün başbakanlığında kurulan 58. AKP Hükümeti, Cumhuriyet tarihinde tarikat etkisinin en ağırlıkta olduğu hükümet özelliği taşıyor. Kabinede yer alan bakanların portresini çıkarmışlar.... ABDULLAH GÜL--ESKİ BAŞBAKAN--DIŞ İŞLERİ BAKANI Abdullah Gül, Necip Fazıl Kısakürek'in Büyük Doğu ekolünden geliyor. Necip Fazıl, Nakşibendi şeyhi Seyyid Abdülhakim Arvasi'nin dergâhının etkisiyle tarikat-cemaat ilişkilerine katıldı. Kısakürek, gerek Millî Görüş hareketinde, gerekse MHP'de pek çok önde gelen şahsiyetin yetişmesinde önemli rol oynadı. Abdullah Gül de bu isimlerden biri. Gül'ün, Şeyh Abdülhakim Arvasi'nin 1998'de yaşamını yitiren oğlu Ahmet Arvasi'yle dönem dönem görüştüğüne dikkat çekiliyor. Gül'ün 1980 sonrasında sıklıkla Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhı şeyhi Esad Coşan'la gizlice görüştüğü de bir diğer önemli bilgi. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nden mezun. Burslu olarak 2 yıl Londra ve Exter'de kaldı. 1983-91 yılları arasında merkezi Cidde'de olan İslam Kalkınma Bankası'nda (IDB) İktisat uzmanlığı yaptı. IDB'ye Korkut Özal'ın kartvizitiyle yerleştirildi. İslam Kalkınma Bankası'nın Cidde'deki merkez yönetiminde Korkut Özal, Ali Coşkun ve Nevzat Yalçıntaş'ın bulunduğu belirtiliyor. 1991 seçimlerinde Kayseri'den Refah Partisi milletvekili oldu. Refah Partisi'nin Yeni Dünya Düzeni'ni benimseyip "anti Batı" söylemi bıraktığı 10 Ekim 1993 tarihli Büyük Kongresi'nden sonra Abdulah Gül'ün de yıldızı parlamaya başladı. Kapatılan RP'nin Dışilişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevini yaptı. Partisinin İsrail ve Batı'ya mesafeli politikaları terk etmesinde etkili oldu. Refahyol hükümetinde de Devlet Bakanlığı yaptı. Fakat hep gölge Dışişleri Bakanı olarak anıldı. RP'nin ardından FP içinde yer aldı. Gül, 2000 yılında, Türkiye'nin Cumhurbaşkanı seçimlerine kilitlendiği günlerde, Millî Görüş hareketi içinde bir ilki gerçekleştirdi. Kayseri Milletvekili Gül, ABD, İsrail, Fethullah Gülen ve Tayyip Erdoğan destekli olarak kongrede FP Genel Başkan adayı olduğunu açıkladı. Adaylıklarını ilan eden Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener, sonradan Gül'ün lehine adaylıktan çekildiler. FP de RP'nin devamı olduğu gerekçesiyle kapatılınca, Recep Tayyip Erdoğan'ın "değiştik" diyerek kurduğu AKP'nin kurucuları arasında yer aldı. Gül, "İsrail'le ilişkileri geliştirmek kaçınılmazdır. Yahudilerin en rahat olduğu ülke Türkiye" diyor. ABD'nin en sevdiği türden "Ilımlı İslamcı"! Gül'ü yakından tanıyan isimler şöyle konuşuyorlar: "Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa dergâhının lideri Esat Coşan'a bağlı kaldı. Coşan ölmeden önce sık sık Gül'le gizlice görüşüyordu... Zaid Kotku, manevi postu Coşan'a, siyasi postu Erbakan'a bırakmıştı. Coşan, 80 sonrasında siyasi postu da almak isteyince, savaş çıktı. 1984-85 yıllarında RP'nin Genel Başkanı Ahmet Tekdal iken, yasaklı olan Necmettin Erbakan ile Esat Coşan arasında "parti içi iktidar kapışması" oldu. Coşan, o günden sonra Erbakan'a hep düşman oldu. Gül, Kutan'a karşı aday olduğunda Coşan, Erbakan'ı bitirmek için bütün gücüyle arkasında yer aldı. ABD'de yaşayan Fethullah Gülen'in Samanyolu TV'si ve Zaman gazetesi de Gül'ün her çıkışında arkasındaydı. İskendarpaşa Dergâhı, Nakşilerin en Amerikancı ve Batıcı kolu. ABDÜLKADİR AKSU--İÇİŞLERİ BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhı'na bağlı. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun. Milliyetçi Cephe Hükümeti döneminde, 1976'da atandığı Malatya Emniyet Müdürlüğü göreviyle birlikte yükselmeye başladı. Valilik, Emniyet Genel Müdürlüğü görevlerinin ardından 1987'de Diyarbakır'dan ANAP Milletvekili oldu. 1989-91 yılları arasında İçişleri Bakanlığı, 1995'te Devlet Bakanlığı yaptı. 1996'da ANAP'tan ayrılarak Refah Partisi'ne geçti. Son durağı AKP ve yine İçişleri Bakanlığı. İçişleri'ndeki İslamcı örgütlenmenin başladığı 20 yıl öncesi, Aksu'nun da tırmanışa geçtiği dönem. RP ve FP'nin Genel Başkan Yardımcısı olan Abdülkadir Aksu, 80 öncesinde CHP-MSP koalisyonu döneminde, MSP'li Korkut Özal ve Oğuzhan Asiltürk'ün himayesinde Emniyet teşkilatına alındı. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olur olmaz, 3 bin MSP'li ve MHP'li polisi, altı aylık kurstan sonra komiser ve komiser yardımcısı yaptı. Emniyet içindeki tarikatçı kadronun temelleri de böyle atıldı. 1990 yılı sonunda, Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir defada tam 107 İçişleri kontrolörü kadrosu aldı. Belediyeleri denetleyen esas birim olan Kontrolörler Kurulu da bu operasyondan sonra Batı güdümlü şeriatçıların eline geçti. Çoğu Açıköğretim Fakültesi mezunu olan bu kontrolörlerin yüzde 80'i tarikatçılar arasından özenle seçilmişti. Aksu'nun İçişleri Bakanlığı'nda, bakanlığı iki şeyhin yönettiği iddia ediliyordu. Polis atamalarının, Adıyamanlı Şeyh Raşit Erol (Menzil şeyhi) ile Cizreli Şeyh Abdullah'ın isteğine göre yapıldığı iddiaları sürekli dile getirildi. Bu iddialar, 90'lı yıllarda Meclis'te gensoru konusu bile oldu. İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu ile Müsteşar Vecdi Gönül, Türkiye'de dinci bir devlet düzeninin hâkim olmasını sağlayacak eylemler içinde olmakla suçlandı. MEHMET ALİ ŞAHİN--BAŞBAKAN YARDIMCISI İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun. Uzun süre avukatlık yaptıktan sonra, 1995'te milletvekili oldu. Erbakan'a yakındı ama daha sonra Erdoğan'la ilişkileri gelişti ve "bağlılık" derecesinde ilerledi. Şahin de Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına yakın. BEŞİR ATALAY--DEVLET BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına mensup. Kırıkkale Üniversitesi'nde rektör olduğu dönemde, YÖK, Atalay'ı "irticai" kadrolaşmadan dolayı görevden aldı. Atalay'ın Gül'e yakınlığı biliniyor. 1970'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Avukatlık stajından sonra Erzurum Atatürk Üniversitesi'nde sosyoloji asistanı oldu. Doktorasının ardından, iki yıl ziyaretçi öğretim üyesi olarak Michigan Üniversitesi'nde çalıştı. 1979'da döndü, tekrar aynı üniversitede çalıştı. 1983'te sosyoloji doçenti oldu. 1985'te, Özal döneminde DPT'ye geçti. 1992'de tekrar üniversiteye döndü ve aynı yıl yeni kurulan Kırıkkale Üniversitesi'ne kurucu rektör olarak atandı. Şu anda ANAR'ın koordinatörlüğünü yapıyor. Abdullah Gül, ANAR'ın Ankara bürosunu AKP kurulmadan önce çalışma ofisi olarak kullanıyordu. ALİ BABACAN--DEVLET BAKANI 1967 doğumlu. ODTÜ Endüstri Mühendisliği Bölümü'nü bitirdi. 1990'da, ABD'nin ünlü Fullbright bursunu kazanarak bu ülkeye gitti. Northwestern Üniversitesi Kellogg School'da yükseklisans öğrenimi yaptı. Bursu, Korkut Özal'ın sağladığı belirtiliyor. Özal'ın "öğrencim" dediği isimlerden. Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına mensup. AKP yöneticileri, Babacan'ı, "AKP'nin Kemal Derviş'i" olarak nitelendiriyorlar. Halası Hatice Babacan, 1968'de Ankara İlahiyet Fakültesi'ne türban takarak girmiş ve türban olaylarının kıvılcımını çakmıştı. Millî Hareket'in 22. sayısında o günkü olaylar şöyle yazıldı: "Prof. Neşet Çağatay, başı eşarp ile örtülü olarak dersi takip eden birinci sınıf öğrencisi Hatice Babacan'ın başını açmasını istemiş ve sınıftan dışarı atmıştır." VECDİ GÖNÜL--MİLLÎ SAVUNMA BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına yakın olduğu ileri sürülüyor. 1978'de dönemin İçişleri Bakanı Oğuzhan Asiltürk tarafından, İçişleri Bakanlığı'na Müsteşar olarak alındı. 21 Ocak 1987'deki "Gizli Kırıkkale Toplantısı"nın örgütleyicilerinden. Gönü'ün, Asiltürk tarafından keşfedildikten sonra Nakşibendi tarikatıyla tanıştığı belirtiliyor. ALİ COŞKUN--SANAYİ VE TİCARET BAKANI: Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhından. Amerika'nın eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz'e yakınlığıyla biliniyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Fakültesi mezunu. İstanbul Üniversitesi'nde işletme ekonomisi mastırı yaptı. Hamburg Wirtschaff Akademisi Şeref Diploması bulunuyor. İhlas Finans Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı, TOBB Başkanlığı, Türk Suudi Yatırım Holding Başkanlığı, Fatih Üniversitesi Mütevelli Heyet Kurucu Başkan Vekili, Aydınlar Ocağı Genel Başkan Yardımcılığı yaptı. 80 sonrasında tarikatlar arası eşgüdümü sağlamak için oluşturulan Birlik Vakfı'nın kurucusu. KEMAL UNAKITAN--MALİYE BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhından. Geçen yıl Nakşibendi şeyhi Mehmet Zait Kotku'nun ölüm yıldönümünde, Fatih Camii'nde hatıralarını anlatmıştı. Erdoğan'ın para işlerini yönettiği iddia ediliyor. Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken, Koordinasyon Kurulu'nda ona vekalet ettiğini kendisi açıkladı. Hakkında 9 ayrı suçlama var. RECEP AKDAĞ--SAĞLIK BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına mensup. Abdülkadir Aksu'ya yakınlığıyla biliniyor. BİNALİ YILDIRIM--ULAŞTIRMA BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhından. Eski İstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) Yönetim Kurulu Başkanı. 1997'de Ali Müfit Gürtuna döneminde yolsuzluk suçlamalarından dolayı görevden alındı. SAMİ GÜÇLÜ--TARIM BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhına mensup. Gül'ün yakın arkadaşı. Sakarya Üniversitesi'nde öğretim üyesi. HİLMİ GÜLER--ENERJİ BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhından. Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı iken, İGDAŞ murahhas üyesiydi. İGDAŞ yolsuzluklarının perde arkasındaki isim olarak değerlendiriliyor. O da Binali Yıldırım gibi Erdoğan'ın belediyedeki "A Takımı"ndan. ZEKİ ERGEZEN--BAYINDIRLIK BAKANI Nakşibendi tarikatının İskenderpaşa Dergâhından. Ergezen'in ağabeyi müteahhit ve iflas etmişti. Ergezen'in, bu bakanlığa atanmasına dikkat çekiliyor. Ergezen, Abdülkadir Aksu'ya yakınlığıyla biliniyor. MURAT BAŞESGİOĞLU--ÇALIŞMA BAKANI İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Mesut Yılmaz'ın başbakanlığındaki 55. hükümette ANAP'tan İçişleri Bakanlığı yaptı. Gençlik yıllarında MHP'liydi. Kastamonu'da ülkücü gençliğin örgütlenmesini sağladı. Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendi'den ders aldı. Said-i Nursi'nin talebelerinden. HÜSEYİN ÇELİK--MİLLİ EĞİTİM BAKANI DYP kökenli olan Çelik, Nur tarikatının Yeni Asya koluna bağlı. Yine bu grubun vakfı, Med Zehra'nın Başkanı. MEHMET AYDIN--DEVLET BAKANI Nur tarikatının Fethullah Gülen koluna yakın. Gülen'in Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın düzenlediği Abant Toplantıları'nın bir numaralı yöneticisi. Yine Gülen ve ekibinin örgütlediği "Dinlerarası Diyalog" toplantılarının da örgütleyicilerinden. Tayyip Erdoğan'ın Belediye Başkanlığı döneminde Kültür Yayın Dairesi'yle birlikte birçok toplantı düzenledi. Erdoğan'ın, "Hocam siz yapıyorsanız, doğrudur" diyecek kadar güvendiği bir isim. ERKAN MUMCU-- ESKİ KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI (Yeni ANAP Lideri) ANAP'ın genç ve modern lideri olarak nitelendirilen Mumcu 1980'lerde "Humeyni"ci. Daha sonra ülkücü olan Mumcu ANAP döneminde Fethullah Gülen'e yakınlaştı. ABDÜLLATİF ŞENER--BAŞBAKAN YARDIMCISI Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. Arapça ve Fransızca biliyor. Gençliğinde "Humeyni"ci olduğu ileri sürülüyor. Asıl uzmanlık alanı maliye olan Şener, Refahyol hükümetinin Maliye Bakanlığı'nı da yapmıştı. Abdullah Gül'le aynı yıl, yani 1991 seçimlerinde Sivas milletvekili oldu. Gül'e yakınlığıyla biliniyor. Millî Görüş çevresine yakın isimler Şener'in, MİT içindeki bir klikle yakın ilişki içinde olduğunu iddia ediyorlar. CEMİL ÇİÇEK--ADALET BAKANI İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu. Yozgat Belediye Başkanlığı'yla siyasete başladı ve ANAP Kurucu Üyesi oldu. 1980 öncesinde Yeniden Millî Mücadeleciler olarak bilinen dış destekli şeriatçı örgütün üyesiydi. Özal'ın bakanları arasında dinci siyaset açısından ilk akla gelen örnek de Çiçek. BÜLENT ARINÇ-- MECLİS BAŞKANI Nur Cemaatine Bağlı.. Kaynak : Kemalistler.net . Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti Şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. " Mustafa K. ATATÜRK


Beliebte Posts

YALAN MAKİNASI TAYYİP’İN DEDELERİ NASIL ÖLDÜ? Geçenlerde bir dostumla buluşmak için bir köy kahvesine gittim. Tam kapıdan içeri adım attım ki, televizyonda yine Tayyip... Döktürüyor şerefsiz... En az 20 kişi pür dikkat izliyor. Suratından ve sesinden öyle tiksinmişim ki, geri dönüp kendimi dışarı attığım anda bir cümlesi kulaklarımda yankılandı: "Benim dedem de Sarıkamış'ta donarak şehit olan 60 bin mehmetçiğin arasındaydı." Kulaklarıma inanamadım: "Siktir şerefsiz" diye bağırmışım, kahvedeki köylüler birden ayağa kalkarak bana bakmaya başladı. Karşılarında yabancı bir vatandaş gören köylüler: "Doğrusunu söyle de biz de öğrenelim" dediler. Aralarına oturdum, hem anlattık, hem çaylarını içtim. Anlattıklarımın özeti şuydu: Ana tarafından dedeleri Gürcüydü ve hepsi eceliyle ölmüştü. Baba tarafından dedeleri Rum'du, ikisi hariç hepsi eceliyle ölmüştü. Asılarak ölen dedesi Memiş, Gürcü Çetelerle ve Ermeni çetelerle bir olmuş, onlarca Osmanlı askeri öldürmüş, onlarca Türk kadına tecavüz etmişti. Bakatoğlu isyankar Memiş adıyla ün yapan bu dede, Osmanlı askerlerince asılarak idam edildi. Memiş’in oğlu Bakatoğlu (isyancıoğlu) Teyyup da öldürüldü. Fakat bu dedenin neden öldürüldüğü aydınlatılamadı. Kıskançlık krizine giren bir Rum koca tarafından öldürüldüğü söylense de, Tayyip yandaşı bazı tarihçiler “vakıf arazisi” hikayeleri uydurarak, Tayyip’in dedesini “hak yemeyen namuslu bir vatandaş” olarak anlattılar. Dahası, Tayyip’in yalakası tarihçiler, dede Teyyup’u beş vakit namaz kılan bir hafız olarak tanıttıkları gibi, camide namaz kılarken öldürüldü yalanını uydurdular.... Oysa dede Teyyup Hıristiyan’dı… İşte uçkurubozuk bu dedenin adını mini minnacık toruna koydular, Recep’in ikinci adı Teyyup oldu… Fakat Nüfus Müdürlüğü’ndeki memur adını yanlışlıkla Teyyup yerine Tayyip yazınca… Recep Teyyup oldu Recep Tayyip… Büyüdü futbolcu oldu, Başbakan oldu ve başımıza bela oldu… Sözün kısası: Sarıkamış dağlarında ölen Mehmetçiklerimizin arasında Tayyip’in dedelerinden hiç biri yoktu. Ölen Mehmetçiklerimizin sayısı 60 bin değil, 23 bindi… (Allah rahmet eylesin). Yalancının mumu tam 11 sene yandı… Namussuz şerefsiz hırsız yoldaşları yalakaları sayesinde… Diyorum ya her zaman Allahsızlar ve Kitapsızlar Partisinin şerefsiz neferleri… Allah belanızı versin… Kenan Akkuş (esrehber) http://kenanakkus.blogspot.fr/2013/12/yalan-makinasi-tayyipin-dedeleri-nasil.html