BANU AVAR : Tayyip Erdoğan’ın “Tarih Tezleri”ne EL- CEVAP ! Genç bir tarihçi, kendi deyişiyle ‘operasyonel tarih yapıcılara’ en keskin belgelerle cevap veriyor! Son eseri başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Tarih Tezleri”ne EL- CEVAP! Bu “tezler” tabii ki RTE’ye ait değil.. O, duruma göre, batıdan fonlanan “operasyonel tarihçiler”in bayat ve geçersiz tezlerini alıp millete satıyor. Buradaki ‘ters köşe operasyonu’ “yeni anayasa ile düze çıkacak Türkiye” masalıyla aynı. Yıllardır yalan yanlış öğretilen tarihin gerçek yüzünü gösterme iddiasıyla tonlarca yalanı ortaya atan AKP, gelen geçen hükümetler arasında Türk milletindeki tarih algısını en bariz biçimde çarpıtandır. Sinan Meydan, El-Cevap’da, bu operasyonel tarihçileri ve sözüm ona “tez”lerini bir bir yıkıyor. Önsözde şu satırlarla amacını açıklıyor: “Türkiye Cumhuriyeti, BOP çerçevesinde Yeni Osmanlı’ya dönüştürülme sürecinde.” “Bu dönüşümü gerçekleştirenler, Cumhuriyet tarihini yeniden yazma isteğindedirler.” “Bunlar, Türk Bağımsızlık ve aydınlanma savaşı tarihi” ve onu altın harflerle yazan Mustafa Kemal Atatürk ve bir avuç dava arkadaşını tarihten silmenin gayreti içindedirler.” Kitap 790 sayfa ve ben henüz dün okumaya başladım. Ama öyle bir heyecanla okuyorum ki dörtte biri bitti. RTE’nin “akilleri”ni, Batı çıkarlarına uygun “tarih” yazıcıları korkutacaktır, EL-CEVAP. Necip Fazıl’dan Mustafa Armağan’a uzanan bir yelpazede, ortaya sunulan‘tarih tezleri’ tüm tutarsızlıkları ve çarpıklıklarıyla ve bunlara tokat gibi cevaplarla kitaptadır.. Atatürk’e ve Türkiye Cumhuriyeti’ne saldırı için İngiltere emrinde çalışan Rıza Nur ve Kadir Mısıroğlu “tezlerine” cevaplar da EL-CEVAP’tadır. En önemlisi sağ ve sol aydınların bir türlü anlayamadığı Atatürk ve Din ilişkisi konusunda da El – Cevap önemli belgeleri gözler önüne sermektedir. Ve kitabın okuduğum yere kadar en önemli bölümlerinden biri, Küresel Çetenin baş danışmanlarından Huntington’ın Atatürk hakkında söyledikleridir. Huntington, Türklerin Atatürk’ün mirasını reddetmesini emretmiştir. “Türkiye İslam”ın lideri olmalı Bunun için Atatürk’ün mirasını reddetmeli!” demiştir. Şu satırlar, içerdeki devşirme tarihçilerin ağababalarının kimler olduğunu ortaya sermektedir. “Mustafa Kemal Atatürk 1920’li ve 30’lu yıllarda gerçekleştirdiği bir dizi dikkatlice hesaplanmış devrim yoluyla, halkını Osmanlı ve Müslüman geçmişinden uzaklaştırma girişiminde bulundu!” Ortadaki yanaşma tarihçiler ve AKP kadrosu, işte bu ABD derin devlet tezini millete satmak için yıllardır dört dönmektedir.. Atatürk dindar bir liderdi.. Ve manevi mirasının “akıl ve bilim” olduğunu söylerdi. BATILI SIRTLANLAR hem TÜRK tarihi hem İSLAM mirasından öylesine rahatsızdılar ki, bunu en özel şekliyle ortaya çıkaran Gazi Paşa’dan nefret ettiler.. Başımıza da O’ndan ve eserlerinden , aslında TÜRKLÜK ve İSLAM’dan nefret eden devşirmeler getirdiler.. Ama ne yaparlarsa yapsınlar Sinan Meydan gibi çalışkan kardeşlerimiz onlara ve yalanlarına nefes aldırmayacaklar! Bunun için aylar yıllar süren bu çalışmaları okumak, aklımıza yazmak ve durumu anlamak zorundayız.. Batılı ‘uzmanlar’ ve batı ‘muhipleri’ bizi okumaktan ve gerçekleri araştırmaktan uzak tutarak zehirliyorlar.. Bununla savaşmak, okuyup anlamak ve anladığımızı yaymakla mümkün.. Eline sağlık kardeşim, Sinan Meydan. http://banuavar.com.tr/tayyip-erdoganin-tarih-tezlerine-el-cevap-banu-avar/


Beliebte Posts

YALAN MAKİNASI TAYYİP’İN DEDELERİ NASIL ÖLDÜ? Geçenlerde bir dostumla buluşmak için bir köy kahvesine gittim. Tam kapıdan içeri adım attım ki, televizyonda yine Tayyip... Döktürüyor şerefsiz... En az 20 kişi pür dikkat izliyor. Suratından ve sesinden öyle tiksinmişim ki, geri dönüp kendimi dışarı attığım anda bir cümlesi kulaklarımda yankılandı: "Benim dedem de Sarıkamış'ta donarak şehit olan 60 bin mehmetçiğin arasındaydı." Kulaklarıma inanamadım: "Siktir şerefsiz" diye bağırmışım, kahvedeki köylüler birden ayağa kalkarak bana bakmaya başladı. Karşılarında yabancı bir vatandaş gören köylüler: "Doğrusunu söyle de biz de öğrenelim" dediler. Aralarına oturdum, hem anlattık, hem çaylarını içtim. Anlattıklarımın özeti şuydu: Ana tarafından dedeleri Gürcüydü ve hepsi eceliyle ölmüştü. Baba tarafından dedeleri Rum'du, ikisi hariç hepsi eceliyle ölmüştü. Asılarak ölen dedesi Memiş, Gürcü Çetelerle ve Ermeni çetelerle bir olmuş, onlarca Osmanlı askeri öldürmüş, onlarca Türk kadına tecavüz etmişti. Bakatoğlu isyankar Memiş adıyla ün yapan bu dede, Osmanlı askerlerince asılarak idam edildi. Memiş’in oğlu Bakatoğlu (isyancıoğlu) Teyyup da öldürüldü. Fakat bu dedenin neden öldürüldüğü aydınlatılamadı. Kıskançlık krizine giren bir Rum koca tarafından öldürüldüğü söylense de, Tayyip yandaşı bazı tarihçiler “vakıf arazisi” hikayeleri uydurarak, Tayyip’in dedesini “hak yemeyen namuslu bir vatandaş” olarak anlattılar. Dahası, Tayyip’in yalakası tarihçiler, dede Teyyup’u beş vakit namaz kılan bir hafız olarak tanıttıkları gibi, camide namaz kılarken öldürüldü yalanını uydurdular.... Oysa dede Teyyup Hıristiyan’dı… İşte uçkurubozuk bu dedenin adını mini minnacık toruna koydular, Recep’in ikinci adı Teyyup oldu… Fakat Nüfus Müdürlüğü’ndeki memur adını yanlışlıkla Teyyup yerine Tayyip yazınca… Recep Teyyup oldu Recep Tayyip… Büyüdü futbolcu oldu, Başbakan oldu ve başımıza bela oldu… Sözün kısası: Sarıkamış dağlarında ölen Mehmetçiklerimizin arasında Tayyip’in dedelerinden hiç biri yoktu. Ölen Mehmetçiklerimizin sayısı 60 bin değil, 23 bindi… (Allah rahmet eylesin). Yalancının mumu tam 11 sene yandı… Namussuz şerefsiz hırsız yoldaşları yalakaları sayesinde… Diyorum ya her zaman Allahsızlar ve Kitapsızlar Partisinin şerefsiz neferleri… Allah belanızı versin… Kenan Akkuş (esrehber) http://kenanakkus.blogspot.fr/2013/12/yalan-makinasi-tayyipin-dedeleri-nasil.html