Düşündüren ve ağlatan bir yazı Eski milletvekillerinden hukukçu dostum Vecdi Aksakal Ağabey, çok anlamlı bir yazı göndermiş. O mu hazırladı, ona da birisi mi gönderdi, bilmiyorum. Muhteşem tespitler içeren ‘Lider Atatürk’ adlı bu yazıyı, Vecdi Bey’e ve eğer varsa ona gönderene teşekkürle, ben de size aktarıyorum: “Bu ülkenin her türlü nimetinden yararlanıp da ona ve ilkelerine karşı olmak hainliktir, şerefsizliktir, utanmazlıktır. Şunları biliyor musunuz: - Atatürk'ün dünyada 'başöğretmen' sıfatlı tek lider olduğunu, - Atatürk’ün bir geometri kitabı yazdığını ve üçgen, açı, dikdörtgen gibi 48 tane geometri teriminin Türkçe isim babası olduğunu, - Norveç`te ‘Atatürk gibi olmak’ diye bir deyim olduğunu, - Atatürk Çiçeği'nin adını, çiçeği bulan Wanderbit Üniversitesi profesörlerinden Doktor Kirk Landin`in koyduğunu ve bu çiçeğin tüm dünyada bu isimle üretilip satıldığını, - Yunan Başkomutanı Trikopis`in, hiçbir zorlama ve baskı olmadan, her Cumhuriyet Bayramı’nda Atina'daki Türk Büyükelçiliği’ne giderek, Atatürk`ün resminin önüne geçip saygı duruşunda bulunduğunu, - Kurtuluş Savaşı'nda rütbe alan birçok kadın askerlerimizin olduğunu, Üsteğmen Kara Fatma'nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin komutanlığına bizzat Atatürk tarafından getirildiğini, - Bir röportajda Atatürk’e ‘Birleşmiş Milletler’e üye olmayı düşünüyor musunuz’ diye sorulduğunda, ‘Şartlarımızı koyarız, kabullerine bağlı. Biz müracaat etmeyiz. Üye olmamız için davet gelirse düşünürüz’ dediğini; bunun üzerine ‘BM Yasası’nın değiştirildiğini ve üyeliğe davet edilen ilk ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu, - 1938'de, General MacArthur'un en zor, en problemli, en buhranlı döneminde; danışman, senatör ve bakanlarından oluşan yüz yirmiden fazla kişiye, ‘Şu anda hiçbirinizi değil, büyük kabiliyeti ile Mustafa Kemal'i görmek için neler vermezdim’ dediğini, - 1938'de Ata`nın ölümünden sonra bir Tahran gazetesinde yayınlanan şiirde; ‘Allah bir ülkeye yardım etmek, onun elinden tutmak isterse, başına Mustafa Kemal gibi bir lider getirir’ denildiğini, - 1996'da Haiti Cumhurbaşkanı’nın vasiyetinde, mezar taşına yazılmasını istediği metinde, ‘Bütün ömrüm boyunca, Türkiye'nin lideri Mustafa Kemal Atatürk’ü anlamış ve uygulamış olmaktan dolayı mutlu öldüm’ yazdığını, - 2005'te Amerika'nın en ünlü ekonomistlerinden biri olan Mr. Johns`un önerisinin ‘Türkiye, ekonomiyle savaşta bir tek Atatürk'ü örnek alsın yeter’ olduğunu”… “Peki, şunu biliyor musunuz: 2006'da ise, AB Uyum Yasaları gereğince, devlet dairelerinden Atatürk resimlerinin kaldırılmasının istendiğini!..” http://www.yurtgazetesi.com.tr/yazarlar/dusunduren-ve-aglatan-bir-yazi-makale,6672.html


Beliebte Posts

YALAN MAKİNASI TAYYİP’İN DEDELERİ NASIL ÖLDÜ? Geçenlerde bir dostumla buluşmak için bir köy kahvesine gittim. Tam kapıdan içeri adım attım ki, televizyonda yine Tayyip... Döktürüyor şerefsiz... En az 20 kişi pür dikkat izliyor. Suratından ve sesinden öyle tiksinmişim ki, geri dönüp kendimi dışarı attığım anda bir cümlesi kulaklarımda yankılandı: "Benim dedem de Sarıkamış'ta donarak şehit olan 60 bin mehmetçiğin arasındaydı." Kulaklarıma inanamadım: "Siktir şerefsiz" diye bağırmışım, kahvedeki köylüler birden ayağa kalkarak bana bakmaya başladı. Karşılarında yabancı bir vatandaş gören köylüler: "Doğrusunu söyle de biz de öğrenelim" dediler. Aralarına oturdum, hem anlattık, hem çaylarını içtim. Anlattıklarımın özeti şuydu: Ana tarafından dedeleri Gürcüydü ve hepsi eceliyle ölmüştü. Baba tarafından dedeleri Rum'du, ikisi hariç hepsi eceliyle ölmüştü. Asılarak ölen dedesi Memiş, Gürcü Çetelerle ve Ermeni çetelerle bir olmuş, onlarca Osmanlı askeri öldürmüş, onlarca Türk kadına tecavüz etmişti. Bakatoğlu isyankar Memiş adıyla ün yapan bu dede, Osmanlı askerlerince asılarak idam edildi. Memiş’in oğlu Bakatoğlu (isyancıoğlu) Teyyup da öldürüldü. Fakat bu dedenin neden öldürüldüğü aydınlatılamadı. Kıskançlık krizine giren bir Rum koca tarafından öldürüldüğü söylense de, Tayyip yandaşı bazı tarihçiler “vakıf arazisi” hikayeleri uydurarak, Tayyip’in dedesini “hak yemeyen namuslu bir vatandaş” olarak anlattılar. Dahası, Tayyip’in yalakası tarihçiler, dede Teyyup’u beş vakit namaz kılan bir hafız olarak tanıttıkları gibi, camide namaz kılarken öldürüldü yalanını uydurdular.... Oysa dede Teyyup Hıristiyan’dı… İşte uçkurubozuk bu dedenin adını mini minnacık toruna koydular, Recep’in ikinci adı Teyyup oldu… Fakat Nüfus Müdürlüğü’ndeki memur adını yanlışlıkla Teyyup yerine Tayyip yazınca… Recep Teyyup oldu Recep Tayyip… Büyüdü futbolcu oldu, Başbakan oldu ve başımıza bela oldu… Sözün kısası: Sarıkamış dağlarında ölen Mehmetçiklerimizin arasında Tayyip’in dedelerinden hiç biri yoktu. Ölen Mehmetçiklerimizin sayısı 60 bin değil, 23 bindi… (Allah rahmet eylesin). Yalancının mumu tam 11 sene yandı… Namussuz şerefsiz hırsız yoldaşları yalakaları sayesinde… Diyorum ya her zaman Allahsızlar ve Kitapsızlar Partisinin şerefsiz neferleri… Allah belanızı versin… Kenan Akkuş (esrehber) http://kenanakkus.blogspot.fr/2013/12/yalan-makinasi-tayyipin-dedeleri-nasil.html